Ana içeriğe atla

Dünya Hali- 31 Mayıs 2013

Nüfus davaları


Nüfus kaydının düzeltilmesi nedir?
Taraf ehliyeti nedir?
Nüfus bilgilerini değiştirmek mümkün müdür?
Rüştünü ispatlama ne demektir?
Kaza-i rüşt nedir?
Mükerrer nüfus kaydı nedir?
Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları nüfus işlemlerini nasıl yaptırabilir?
Mavi kart nedir?



Av. Bedrettin Canbolat  

Yayından:
'' Nüfus davaları denince tabi çoğul olarak söylüyoruz, hakikaten çok dava çeşidi var. Pek akıllara da gelmeyebiliyor. Yaş büyütme, yaş küçültme, isim değiştirme, soy isim değiştirme, cinsiyet değiştirme, birden fazla nüfus kaydını düzeltme gibi dava çeşitleri vardır. Yaş büyütme ve yaş küçültme çok sık rastlanan davalardır. Bu davalarda genellikle şahitlerde dinlenilir. Bu davalar hemen dilekçe yazmakla ya da iki günde halledilerek açılan davalar değillerdir.
Kardeş engeli dediğinde ne anlıyoruz. Kardeş engeli örnek vererek açıklarsak daha iyi anlaşılır. Örneğin; 5 kardeşi olan biri kardeşler arasında ortanca olanıdır. Yaşını büyütmek veya küçültmek için mahkemeye başvurmuştur. Yaşını büyütmek istediğinde bir üstünde ki kardeşiyle çakışacaktır, yaşını küçültmek istediğinde ise bir altında ki kardeşiyle çakışmak durumda kalacaktır. Bu durumda kardeş engeli dediğimiz olay meydana gelmektedir. İkiz olmaları durumda böyle bir olay meydana gelmemektedir.
Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız için evlenme olayı çok karıştırılan bir durumdur. Türk vatandaşları büyük elçiliklerden alına bir belge ile her yerde evlenme olanağı sağlanmaktadır. Eğer kişi Türk konsolosluğunda evlenmiş ise başka bir işlem yapmalarına gerek kalmamaktadır. Çünkü konsolosluk gerekli olan belgeleri Türkiye’ye iletmektedir. Bu durumda daha sonra Türkiye’ye gelen vatandaşlarımız Türkiye’de herhangi bir işlem yapmak zorunda değillerdir. Ama yabancı makamlar tarafında evlenmiş iseler ve orada Türk konsolosluğu yok ise 30 gün içinde dış işleri bakanlığı tarafından nüfus müdürlüğüne gerekli evrakları bildirmeleri gerekmektedir.''

Av. Ferruha Canbolat

Yayından:
'' Ülkemizde yaklaşık olarak biz hukukçular canından bezsin diye 16 bine aşkın kanunumuz var. Hiç durmadan meclisimiz maşallah her gün yeni kanunlar çıkarmaktadır. Hukukçuların bütün derdi bu kanunları öğrenmektir. Çıkan bu kadar kanun bizim hayatımızı düzene sokmak ve rahat yaşamamız için çıkarılmaktadır. Çıkan bu 16 bin kanun içinde yani ana kanunlarımız Ticaret kanunu, Anayasa Medeni kanunu, Nüfus kanunu ve Borçlar kanunu en önemli kanunlarımızdandır.
Nüfus kanunu 2006 yılında yenilendi ve çok güzel hükümler getirildi. Şimdi öncelikle kanunun amacı bir kişinin doğumdan ölümüne kadar kişisel ve medeni durumuna, uyruğuna yani vatandaşlığına ve bunlarda meydana gelecek değişiklikleri hukuki olaylarla belirlenip saptanması bu amaçla da düzenlenmiş olan kütüklere yazılması, elektronik ortamda ulusal adres veri tabanının oluşturulması nüfus kayıtları ve adres bilgilerinin sağlanmasıdır. Bu birinci madde ama kanunun tamamını kapsamaktadır. Çünkü medeni durumunuz, vatandaşlık durumunuz, evliliğimiz, boşanmalar, doğumlar, ölümler, cinsiyet değişikliği bunların hepsi bu kanunda yazılmaktadır.
Bu bilgiler ancak nüfus hizmetleri kanununa uygun şekilde kütüğe yazdırmışsak o takdirde elde edebiliriz. Bu nedenle de kanunun söylediği şekilde bizi kaydettirmekle mükellef olanların belirli süre içinde gidip onu bildirmemiz gerekmektedir. En genel hatlarıyla kanun bu şekildedir.
Yaş büyütme, yaş küçültme davarlı kanunen sağlanmış olmasına rağmen halkımız bunun üzerine ciddi atraksiyonlar yapmaktadır. Neden bu atraksiyonları yapıyorlar tabi gerekli oldukça mutlaka yapılacaktır. Ama neden yapıyorlar bil hassa yaş büyütmeyi yurt dışına gidebilmek için, sigorta yapabilmek için gibi nedenlerden yapmaktadırlar. Ama kanunda bütün bunlara karşı tedbirlerini almış durumdalar. Örneğin; sigorta için yaş büyütme ya da yaş küçültme yapılıyorsa devlet ben bunu kabul etmiyorum diyor. Yaş büyütme olayında en çok kız çocuklarının evlendirilmesi olayında sorun çıkmasın diye başvurulmaktadır. 18 yaşından büyük olanlar kendi dava açabilirler. Ama 18 yaşında küçük olanlar ise ancak velileri tarafından dava açılabilir.
Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza ben hep uç kalelerimiz diye hitap ediyorum. Yurt dışında konsolosluklarımız var. Yurt dışındaki konsoloslularımız hukuken bizim ülke toprağımız sayılmakta ve orada yaşayan insanlarımızın durumlarını düzeltmek için orada bulunmaktadırlar. Yurt dışında doğum, ölüm, evlenme gibi kayıtları mutlaka konsolosluklarımız ilgili bölümlerine bildirmeleri gerekmektedir. Daha sonra ülkeye geldiklerinde herhangi bir işlem ya da başka kuruma başvurmalarına gerek yoktur.
 Yurt içinde doğumdan sonra 30 gün içinde, yurt dışında ise doğumdan 60 gün sonra bilgi vermek gerekmektedir. Bu bilgiler verilmediği takdirde ceza olayından çok şu nedenlerden dolayı yapılmalıdır. Çocuğun kaydını bildirmediğiniz takdirde anne ya da babanın ölümünden sonra çocuk mirastan yararlanamaz, devletin ona verdiği hiçbir haktan faydalanamaz kısaca çeşitler nedenler dolayı belirlenen sürede kaydetmemiz gerekmektedir.''


Yayını dinleyin
1. Bölüm: Süre 23'54"
2. Bölüm: Süre 24'58"
 Programın tamamını dinle: Süre 50'

Yorumlar

  1. merhaba ben rıdvan
    nüfus cüzdanın da doğum tarihim 14.01.1998 olarak kayıtlıyım.asıl yaşım 14.02.1995 tir . şu liseyi de busene bitirdim acaba yaşımı büyütebilir miyim . adliye ye gittim dediler ki baban da gelmelidir . babam da yaşımı büyütmemi istemiyor.babam olmadan nasıl dava açabilirim.yada nasıl bir dilekçe yazabilirim sizden yazabileceğim bir dilekçe yazabilir misiniz bana öyle avukat tutacak param da yok. yani bu kadar ne yapabilirim

    YanıtlaSil
  2. merhaba,
    dilekçeyle yaş küçültme davasında dilekçeyle birlikte hastane raporu nüfus kayıt evrakları veriliyor mu yoksa onları sonradan mahkeme mı istiyor, birde davalı kısmında babam beni bilerek büyük yazdırmış eve evde doğdum yanı davalı kısmına babamımı yazmalıyım yoksa nüfus müdürlüğünü mü
    şimdiden teşekkürler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVALARI PROTOKOL NASIL HAZIRLANMALIDIR Anlaşmalı Boşa...

2023 Yılı Harçlar ve Masrafları

MİRAS PAYI HAK EDENE VERMEK YA DA MAHRUM BIRAKMAK NASIL OLUR ?