Ana içeriğe atla

Dünya Hali - 4 Ekim 2013 : Yayını Türkiye saati ile 14.05'ten itibaren canlı dinlemek için soldaki CANLI linkine tıklayın. Kaçırırsanız sayfanın altındaki linkten programı dinleyebilirsiniz.

Dünya Hali  4 Ekim 2013 Programı
Gayrimenkul satış vaadi.

1)Konut satış vaadi sözleşmeleri taşınmaz mülkiyetini doğrudan doğruya sağlar mı? 
2)Konut satış vaadi sözleşmelerinin noter huzurunda yapılması zorunlu mudur?
3) Konut satış vaadi sözleşmesi; açık-kesin olarak belirli olan bir taşınmazı içermeli midir?
4) Konut satış vaadinde bulunan satıcının konutun maliki olması zorunlu mudur?
5)Satış vaadi sözleşmesi, alıcıya, tahliye ve müdahalenin önlenmesi davalarını açma hakkı verir mi?
6)-Satış vaadinde dava açma süresi ne kadardır?

Av. Bedrettin Canbolat
Av. Ferruha Canbolat

Yayını dinleyin:
Bu programda Avukatlarımız tarafından cevaplanacak olan, blog sayfasına göndermiş olduğunuz diğer sorular:
1
“2007 yılında belediyeden ihale ile bir işletme kiraladım.  2008 yılında maddi sebeplerden dolayı borcun bir kısmını ödeyemedim. Belediye Avukatı 2010 yılında aynı borca istinaden 4 ayrı dosya ile haciz tebliği yapmış ve ben 43 gün ceza yatmıştım. 2011 yılında kanunlaşan 6111 sayılı yasa tasarısından faydalanmak için BELEDİYE olan borcu yapılandırmak sureti ile ödemek istedim. Belediye avukata yönlendirdi. Avukat geçmişteki bu dosyalara sen ve eşin birlikte ödeme taahhüdünde bulunursanız 6111 sayılı kanundan faydalandırırım başka yapılacak bir şey yok dedi. Kendisine 6111 sayılı kanun metninde borca istinaden -- Kefil gerekmediğini --- Taahhüt içermediğini --- Tek dosya halinde yapılandırması gerektiğini --- Beyan ettim ama kabul etmedi. Avukat 130 bin TL olan borcunuz 60 bin TL ye düşüyor daha ne istiyorsunuz dedi. Borcu yapılandırmak için mecbur kaldık 6.000.00 TL avukatlık ücretini de ödeyerek, Avukat da aynı borca istinaden 4 ayrı dosya açarak kendi menfaati ve çıkarları doğrultusunda avukatlık ücretini de eklemek sureti ile bizi zorda bırakarak taahhüt etmeye mecbur bıraktı. 
Belediyeye her iki ayda bir ödemek üzere 3.310 TL olarak 18 eşit taksitle toplamda 60,000 TL avukat yapılandırdı. İlerleyen zaman içerisinde 7 taksit ödeyebildik. Ve ben tüberküloz lop hastalığına yakalandım omurga kemiklerimin 3 tanesi çürümesi nedeni ile platinle sabitlenmek üzere 2 defa ağır ameliyat geçirdim. Ve halen verem tedavisi görmekteyim. Çalışamadığımdan dolayı borcumuzu ödeyemedik. Avukat eşimle bana 4 adet üçer ay hapis yatmak üzere birer yıl taahhütten dolayı tazyik hapsi çıkarttı. itiraz süresini kaçırdım benim ne yapmam gerekir.”
2

“öncelikle iyi çalışmalar.
dedem 3 yıl önce, babam da 1 yıl önce vefat ettiler. 3 halam ve annem mal paylaşımı konusunda bir türlü anlaşma yoluna gitmiyorlar ve herkes birbirini suçluyor.
Annem bu konuda ne yapmalı. Mahkemeye başvurursa paylaşma nasıl olur.
Saygılarımla”

3
“Çocuksuz bir gelin ölen eşinin babasına mirasçı olur mu?
Şu an eşinin maaşını alıyor.”

4
“Merhaba
İki buçuk senedir çalışmış olduğum kurum bizlere psikolojik baskı uygulamış,dini ve resmi bayramlarda çalışmış olduğumuz halde,haftada 45 saati aşan çalışmalar yaptığımız halde tarafımıza hiçbir şekilde ücret ödememiştir.Haklarımızı talep ettiğimiz zamanda "kapı orada,beğenmiyorsanız çekip gidin" demişlerdir.

Ben ve çalışma arkadaşlarım bu baskı ortamından kurtulabilmek adına rapor alma yollarına başvurduk.Benim midem rahatsız, midem yandığı zaman doktordan rapor yazmasını rica ettiğimde o halimi gördüklerinde yazabiliyorlardı.Fakat 10 eylül tarihinde başımdan çok kötü bir olay geçti. Bu duruma istinaden bir hastahanede çalışan arkadaşımdan bana 3 günlük rapor ayarlamasını istedim. Aslında Raporun üstünde yazan rahatsızlığım yoktu. O kötü zamanlarımda iş yerinden uzak kalmam benim için daha sağlıklı olacaktı. Fakat 3 gün sonra işverenim benden raporumu istedi. Ben de raporun üstündeki teşhis kısmını değiştirdim; sırf gören yanlış anlamasın diye...

İnsan kaynakları müdürümüz tabir-i caizse yemeyip içmeyip hemen raporu aldığım hastanenin başhekiminin yanına gidip raporum hakkımda bilgi almış. Ve bu duruma istinaden beni istifa etmeye zorladılar; ya istifa edersin ya da 25. maddenin işverenin iyi niyetini kötüye kullanmak maddesinden işine son verip hakkında işlem başlatırız dediler. İstifa etmem için çok zorladılar ama sadece savunma yazdım istifamı yazmadım. Ve bana sözlü bir şekilde 25. maddeden işten çıkarttık seni dediler. Hemen iş kurumuna gittim ve ihtarname yazıp şirketime gönderdim. Ve bu hafta iş mahkemesine dava açacağım. Şahitlerim hazır. Onlar da daha önceden işten çıkarılan arkadaşlarım. Bu dava sonucunda haklı ya da haksız çıkar mıyım bilemiyorum ama sizce tahmini olarak sonuç ne olur, yaptırımı ne olur?
Şimdiden teşekkür ederim”

5
“22 Eylül 2010 günü hakkımda açılan zimmet davasından dolayı tutuklandım. 9,5 ay hapis yattım. Hiç mahkeme görmeden tahliye edildim. 3 yıl bitti, soruşturma bitmedi. Her şeyimde savcılık kararıyla tedbir var. Kıdem tazminatım bile ödenmedi. Mahkeme açılması ve yargılanmak için çırpınıyorum. UYAP sisteminde emekli maaşımdaki tedbirin kaldırılması 5 ay sürdü. İç hukukta yapacağım bir şey kalmadı diyor avukatım.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVALARI PROTOKOL NASIL HAZIRLANMALIDIR Anlaşmalı Boşa...

2023 Yılı Harçlar ve Masrafları

MİRAS PAYI HAK EDENE VERMEK YA DA MAHRUM BIRAKMAK NASIL OLUR ?